Kasim, 1966nin son günleri. Dolmabahceye Shangri-La adinda bir ucak gemisi demirlemis, Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden birkac ögrenci bu gemiye davet edilmisti. Onlari karsilayan bir subay tüm soguklugu ve kibriyle savas gemilerini güc gösterisine dönüstürecekti. Bu geminin cetrefilli zamanlarin habercisi oldugu henüz bilinmiyordu. Öyle ki geziye katilan ögrencilerden biri sonrasinda baslayan 6. Filo eylemlerinin merkezinde bulacakti kendisini. Bu eylemler bircok seye gebeydi. Üniversite gencligi de degisip dönüsecekti zaman icerisinde. Ögrenci haklarina dayali baslayan hareketleri emperyalizme karsi mücadeleye, ezilen halklarla dayanismaya evrilecekti. Hareket, icerisinden en gözü karalarini, en tutkulu olanlarini yesertecekti. Deniz Gezmis onlardan biriydi.
Kantinde gür sesiyle yaptigi tartismalar, üniversiteli arkadaslariyla kurdugu eylem planlari onu bir adim öne tasiyordu. Kitleleri ardindan sürükleyecek bu gencin yolu, 1966 yilinin Aralik ayinda bir eylem hazirligi icin FKFye varmisti ki binanin merdivenlerinde onu sarsan, yok sayamayacagi bir duyguyla karsilasti.
Aygün Kevrinanin kisisel tarihini paylastigi Sirlarim Ipte Asili Kaldi Balim, kirk iki yil boyunca gizlenmis, özenle saklanip korunmus bu karsilasmanin altmis yil sonra tarihe düsülmüs notu, devrim atesi sönmesin daha da harlansin diye belki de yarim kalmis bir sevdanin tanikligidir. Denizin kavgasinda oldugu kadar sevdasinda da gözü kara olusunun bir hatirasidir.
Biz devrim atesi icinde bir sevda yasadik. Bu sevda öylesine kolay ve dogal gelisen bir insan gercegiydi ki birileriyle paylasirsak bozulacak, kirlenecek diye ürküyorduk.