Bir Ezidi kizla yasanan tutkulu ask, toplumun kirilma noktalarina ve bu cografyada yasanan acilarin kaynagina götürüyor bizi. Sonunda, bu geleneksel karanligin ortasinda, diyoruz ki hep bir agizdan Isik, isik, ah biraz isik
Takip eden günler, bastirilmis bir tutkunun beni gitgide avucunun icine almasiyla gecti. Hülyali yüzü bir an olsun gözlerimin önünden gitmeyen Hezar, bir anda hayatima bir günes gibi dogmus, kasvetli dünyami isiltili gülüsüyle dolduruvermisti, artik ne yapsam ondan, onun bagimli kilan hayalinden kurtulmayi basaramiyor, yakici imgesini hayalimden bir türlü kovamiyordum. Böylece, uzaginda durdugum bir duygunun beni kolayca ele gecirmesinden, zayifligimi anladim ve insanin nelerden kacamayacagi üzerine bir kez daha kafa yormak zorunda kaldim. Gecmisimi sorguladim; asktan, tutkudan, arzudan yatismis gencligimi. Saniyordum ki gecmisim geride kalmisti, hic yoktu. Bir kadina arzuyla en son ne zaman baktigimi hatirlamiyordum bile. Simdi tam da hayat yolunun ortasinda karanlik bir ormanda buluvermistim kendimi.