Insanin karakter yapisi, kisiligi onun yazgisidir. Nereye giderse gitsin, ne yaparsa yapsin yasama, insanlara ve olaylara ayni gözle bakar, ayni davranisla yanit verir. Bu durum varolusun en temel gerceklerinden birisidir.
Ne yazik ki icinde yasadigimiz uygarlik boyunca, ister doguda ister batida olsun, ister dinsel ister bilimsel bakisa sahip olsun, kendi korku ve gereksinimlerinin acisini cocuklarindan cikaran ebeveynler yüzünden pek cok kisi olgun, korkusuz, kendine güvenen ve sevecen bir ruha sahip bir yetiskin olmaktan, dahasi kendilerini bu niteliklere ulastiracak olanaklardan, ortamlardan yoksun büyümekte, anlamli bir kisilik gelismesi gösterememektedir. Bu durum ise yasamin her alaninda, her yüzünde cok önemli sorunlara, cok önemli acilara neden olmaktadir.
Sufi Inayet Han, Karakter Yaratmak Kitabinda güclü, manevi dünyasi gelismis, yitik yüregi olmayan bir karakter gelistirebilmek icin basta nezaket olmak üzere, minnettarliktan, incelikten, merhametten, kendine hakim olmaktan, cömertlikten, hakkaniyetten ve kisinin baskalariyla ve Yaradanla olan iliskisinden söz ediyor.
Kisacasi insan degerlerin gittikce yoksullastigi bir dünyada, bu niteliklere sahip olmanin yasamda ne kadar önemli oldugunu gözler önüne seriyor.
