"Türkiye'de pek çok insanin kafasi din ve ifade özgürlükleri konusunda karisiktir: Bu kitapta derlenen yazi parçaciklarindan çikan ana sonuç bu. Ama ayni zamanda bu konulari düsünmeye ve tartismaya yönelik ciddi bir istek ve merak vardir. Cumhuriyet döneminde dindarlara yöneltilen hoyrat ve küçümseyici dil bu tartisma sürecini zorlastirmistir. Insanlar din ve ifade özgürlügü konularini konusmaya istekli, ama ayni zamanda, anlasilir nedenlerle, son derece ürkek ve alingandir. Bu derece çetrefil bir meseleye, ucundan bir ayna tutabildiysem ne mutlu bana" diyor Nisanyan.
Yazar'in köse yazarligi serüveninin önemli bir halkasini olusturan bu macerayi, yazarin gözünden okuyabilirsiniz. Sadece bir vaka incelemesi degil, ayni zamanda toplumun nabzini din ve ifade özgürlügü konularinda yakinen tutabilen bir çalisma...