Ben kizimi terk etmiyorum. Fidanin sesi, öyle yumusak, öyle husu icindeydi ki, Sina kalbinin bogazinda attigini hissediyordu artik. Aksine, onun yasamasi icin sana emanet ediyorum. Beni bulduklarinda bebegimi ögrenirlerse; onu da yasatmazlar. Bir anne, evladi icin kendisini feda eder, öyle degil mi Ben, onun yasamasini istiyorum. Tipki adi gibi özgür olarak. Asla pesimizi birakmayacaklar ve asla benim kizim özgür olamayacak. Ama bir sansi var ve ben, ona o sansi verecegim.
Fidan, Sinaya bakarken yalnizca gülümsedi. Bakislari yine kizina egildi. Yumusak bir gülümseme yüzüne yayildi. Kizinin alnindaki saclari geri itti yumusak dokunuslarla; parmaginin tersiyle yanagini oksadi.
O adamin, neden senin pesine düstügünü anliyorum ben. Sen, senin farkinda degilsin abla. Sen sevdigin icin hem ondan hem kendinden vazgectin. Herkes sevmenin sahiplenmek oldugunu saniyor. Oysa sevmek, vazgecmektir. Sevdigin icin vazgecmektir. Ona bir sans vermek icin vazgecmektir. Sen, kalbin parcalana parcalana vazgectin ondan. Bir sansi olsun diye. Ben de kizimin bir sansi olsun diye vazgececegim ondan.
Gittigin yerden geldim yanina
Kus misali ömrümün baharina
Bir fidan azat ettim özgür ruhuma...