Özgür ruh Stefan Zweigin kozmopolit ve cokkültürlü Viyanada dünyaya gelmesi, onun
sanatla ic ice bir yasam sürmesine de imkan saglamistir. Iki Dünya Savasina da taniklik eden
Zweigin, özellikle Ikinci Dünya Savasi ile birlikte bütün yasami elinden alinir. Hep hayalini
kurdugu dünya vatandasligi düsüncesi Hitlerin 1933 yilinda iktidara gelmesiyle birlikte yavas
yavas yok olmaya baslamistir. Bu gelisen olaylarla birlikte susturulan, hiclestirilen Zweigin, o
zamana kadar kendini güvende hissettiren vatanindan ve özellikle de dilinden uzaklastirilmasi,
onun aci ceken bir ruha dönüsmesine neden olmustur. En büyük tutkusu olan yazma edimi de
aci ceken ruhu ile birlikte yok olmaya baslamistir. Zweig her calismasini, kendi kültürel ve
toplumsal verileri icinde degerlendirerek ve ele aldigi kisilerin ruh dünyalarina da inerek,
detayli bilgilerle süslemesini bilmistir. Bütün bu yasadiklarindan kurtulmak icin verebildigi tek
özgür karari verir. Kendisine cehennemi yasatan bu dünyadan belki de cenneti yasamak icin
vazgecmektir. Ikinci esi Lotte Zweig ile birlikte uyku ilaci alarak bu dünyadan ayrilirlar. Cemile
Akyildiz Ercan bu calismasinda yazarin ölmeden önce kaleme aldigi Dünün Dünyasi adli
otobiyografik eserinden yola cikarak Zweigin hayatina bir yolculuk yapmayi hedeflemistir. Bu
yolculukta bazen Zweigin yazdigi biyografiler, bazen mektuplari, bazen novelleri, bazen de
günlükleri eslik etmistir. Calismada Zweigin aci ceken bir ruha nasil dönüstügüne okurlar
birebir taniklik edeceklerdir. Ahmet Sari