Modern Iran edebiyatinin esas kurucularindan biri olarak degerlendirilen Sadik Hidayetin Kör Baykusu, yirminci yüzyilin en carpici metinlerinden biri. Modern bireyin dramini keskin bir bakisla ve sogukkanli bir tavirla kurcalayan; insanin acmazlarina, tikanma noktalarina isik tutan Kör Baykus, yeniden ve yeniden okunmasi gereken kitaplardan. Insanin toplumla, gelenekle, varlik sorunuyla ama daha da önemlisi askla olan gerilimli iliskisine farkli bir pencereden bakarak, bu alanlara dair yeni anlamlar üretir ve ask duygusunun insanin dünyadaki yegane duygusu oldugu inancina baglanir. Elbette Sne tür bir ask sorusuna da cevaplari vardir Sadik Hidayetin

Su yoksulluk, miskinlik dolu dünyada ilk defa sandim ki hayatimda bir günes isigi parladi. Ama heyhat Günes isigi degildi bu; belki sadece gelip gecici bir isik; kadin ya da melek seklinde görünüp kayan bir yildiz. O bir anlik aydinlikta, bir saniye zarfinda hayatimin bütün bedbahtliklarini gördüm; bunlarin görkemini fark ettim. Sonra bu isik, kaybolmasi gereken karanlik girdabinda yine kayboldu. Hayir, bu gelip gecici isigi kendime saklayamadim.

Kör Baykus bir solukta okunan anlatilardan; yalnizca ask degil, hayat ve ölüm hakkinda da cesur ve radikal cikislarda bulunan ve klasiklesen bir metin...