Whistleblowing kavrami son yillarda giderek önem kazanmaktadir. Whistleblowing, organizasyonlarda meydana gelen yanlis durumlarin veya suistimallerin yetkili kisilere aktarilmasi olarak ifade edilmektedir. Dolayisiyla hile ve suistimalin ortaya cikarilmasinda whistleblowing eyleminin önemli katkilari bulunmaktadir. Diger bircok alanda yaygin olarak kullanilan whistleblowing, denetim alaninda da siklikla tercih edilmekte ve otoriteler tarafindan bu mekanizmanin olusturulmasi tesvik edilmektedir.
Denetim alanindaki etkisinden ötürü bu calismada, whistleblowing kavraminin denetimdeki önemi arastirilmaktadir. Calismada denetcilerin whistleblowing konusundaki algi düzeylerinin ölcülmesi amaclanmaktadir. Dolayisiyla bu calisma, literatürde denetim ve whistleblowing konusunda yapilmis diger calismalardan farklilasmaktadir ve literatüre katki saglamaktadir. Yapilan calismada öncelikle, whistleblowing kavrami üzerinde durulmakta, sonrasinda ise denetim ve whistleblowing iliskisi aciklanmaktadir.
Calismanin uygulama kisminda ise denetcilerin whistleblowing konusundaki algi düzeylerinin tespit edilmesi icin yapilan arastirma hakkinda bilgiler sunulmaktadir. Calismada elde edilen temel sonuclar; denetim sisteminin whistleblowing mekanizmasina ihtiyac duydugunu, denetcilerin whistleblowing sistemini desteklemeleri ve ilgili hukuki altyapinin gelistirilmesi gerekliligini, ihbarcinin statüsünün whistleblowing konusunda denetcilerin bakis acisini degistirmedigini, ihbarcilarin tam olarak korunmadigini ve denetimlerin genellikle ihbar üzerine yapilmadigini ortaya koymaktadir.