Aklin sinirlarini zorlayan insan kurban etme gelenegi, kabile halklarinin geleneksel yasam biciminde yer almis bir davranisti. Onlar cok özgürce kendilerini, cocuklarini, eslerini kozmik güc olarak tanimladiklari tanrilara dualar esliginde kurban ederlerdi. Kurbanlarin sunuldugu tanrilari ise kozmik yaratici olarak tanimladiklari tas tanrilardi. Onlari ilginc desenlerle belirleyici olabilmeleri icin törenleri cesitli imgelerle isaretlerlerdi.
Kurban olarak tanriya sunulacak olan kisinin bedensel yapisina dikkat eder ve lekeli vücudu olanlari kurbanlik olarak kabul etmezlerdi. Kurbanin kanini önce rahipler icerdi. Rahibin kurban kanini icmesi demek tanrinin bu kani tatmasi ve icmesi anlaminda düsünülürdü.
Hititler gibi yüzlerce tanriya inanan Maya yerlileri atalarinin geleneklerini kralligin cöküsünden sonra da sürdürürler. Ancak Emperyal gücler nedeniyle ortadan kaldirildilar. Yerlilerin ortaya koyduklari ilginc inanis yöntemleri cagimizdaki yasam gelenekleri icinde bir tamamlayici olmustur.
Ali Narcin, arastirma zincirlerine Mayalarin dinsel tapinmalariyla tanrilarini da inceleyerek kozmik güc adina geleneksel olarak yapilan kurban törenlerinden de söz ederek kabilelerin sirlarla yüklü mitolojisini güncellestirerek okura sunmaktadir.