Ne yapalim dedi kendi kendine, kararli bir sekilde. Bu ne demek Bu meseleye dosdogru yaklasmaktan korkuyor muyum Ne yani Bu genc subayla aramizda, diger tanidiklarimla iliskimden baska bir iliski mi var, böyle bir sey olabilir mi Kücümsercesine gülümsedi ve yeniden kitabi aldi ama artik okudugunu kesinlikle anlamiyordu. Kitap acacagini cama tuttu, sonra onun pürüzsüz, soguk yüzeyini yanagina koydu ve onu nedensizce saran ani bir mutlulukla neredeyse duyulacak sekilde güldü. Sinirlerinin iki civi arasinda gerdirilen bir tel gibi gittikce daha cok gerildigini hissediyordu.
Anna Karenina, tüm dünyada roman denince ilk akla gelen iki-üc kitaptan biri. Tolstoyun essiz bir gözlem gücüyle Moskova ve Petersburg soylu yasamina odaklandigi eser, 19. yüzyil Rusya gercekligi ve önemli toplumsal sentezlerle örülü. Ayni zamanda aska ve iliskilere dair yazilmis belki de en basarili roman olan Anna Kareninada Tolstoy, zengin karakter agiyla dönemin insan haritasini cikariyor.




Mutluluk bir kenara, aci cekmeden yasayabilir miyim Hayir, yine hayir diye yanitladi kendini hic tereddüde düsmeden. Imkansiz Bizi ayiran hayatin kendisi, ben onun mutsuzlugunun kaynagiyim, o da benim, ne onu ne de beni degistirmek mümkün. Yapilmasi gereken her sey yapildi ama vida yerinden oynadi. Iste cocuguyla dilenci bir kadin. Ona acidigimi düsünüyor. Birbirimizden nefret etmek ve dolayisiyla hem kendimize hem de digerlerine aci cektirmek icin gönderilmedik mi bu dünyaya
Deger yargilarina, ezberlere yöneltilmis en sert elestirilerden biri olan Anna Kareninada Tolstoy, sosyeteden köy hayatina, dönemin siyasal olaylarindan psikolojik sentezlere genis bir cevrede gezinir. Ilk bakista 19. yüzyil Rus toplumunun karnesini cikariyormus gibi görünse de bu romanda yaptigi aslinda tüm zamanlari ve bütün insanligi bir ahlak sinavina sokmaktan baska bir sey degildir.