Eski caglarda insanlarin yüzü gökyüzüne cevriliydi. Henüz göge cikilabilen zamanlar degildi ama karanlik cöktügünde elini uzatan yildizlara degecegini sanirdi. Tohum serpme vakti, sularin cekilecegi, kuslarin dönecegi gögün yüzünden okunabiliyordu. Yer ile gök arasinda isik dili konusuluyordu; kadinlar, kahinler, bilgeler ve cocuklar bu dile yabanci olana cevirmenlik yapardi. Bu sayede gögün sesi yerde cinlayip yuvarlanir mitolojik bir hikayeye dönüsürdü.
Pinhan Mitoloji Ajandasi 2018de Gökyüzü temasiyla cikiyor. Ay ve Günes tutulmalarindan, takimyildizlarin mitolojik hikayelerine yeni yilda gözümüz gökyüzünde kulagimiz mitoslarda olacak. Merkürün kuraklik deviyle mücadelesi, Marsin sihirli bir cicek sayesinde dogumu, Anahitanin bereketli sulari, Siriusun sicak nefesi, Asklepiosun Orionu diriltisi. En eski caglardan farkli kültürlere insanlar göge bakinca neler görmüs, gördügünü neye cevirmis gün gün izini sürüyoruz. Yildizlarla isiyacagimiz, karanligi salt geceden bilecegimiz her canlinin özgürce göge bakacagi bir yil dilegiyle.
Ismail Gezgin