Necip Fazil, oldukca renkli, hareketli, yaramazliklarla dolu, ele avuca sigmayan bir cocukluk döneminden sonra edebiyat dünyasina atilmis, henüz genc yaslarda adini siir dünyasina altin harflerle yazdirmayi basarmis bir sanatkardi. Akranlari siirde hala kendi özgün cizgisini ararken, o, coktan nitelikli eserler vermeye baslamistir bile. Henüz yirmisini bile dolduramamisken Ahmet Hasim, Yahya Kemal Beyatli, Halide Edib Adivar, Refik Halid Karay, Fuat Köprülü gibi usta sairlerin eserlerinin yayimlandigi Yeni Mecmua dergisinde siirleri yayinlanmaya baslamisti. Bu, elbette ki onun gelecek vaat ettigi anlamina geliyordu. Halk tarafindan oldukca sevilen, gittigi her yerde ilgi gören Sair, siirleri, tiyatro eserleri, denemeleri, öyküleri yaninda, zekasi, hazir cevapligi ve nüktedanligi ile de meshur bir sanatkardi. Sadece siirleriyle degil, vermis oldugu özgürlük mucadelesiyle de halkin gönlünde taht kurmus bir isimdi Necip Fazil. Türkiyenin demokratiklesmede geri oldugu o zorlu yillarda, halkin daha cok özgürlüklere sahip olmasi icin büyük mücadeleler vermis, hapislerde yatarak bedel ödemis, yazilari sansürlenmis, kac defa sahibi oldugu Büyük Dogu Dergisi kapatilmis, ancak asla özgürlük talebinden vazgecmemis, hep halkinin yaninda olmus aydin bir isimdi.
Necip Fazili bilmeden genc olunmaz...
Necip Fazili bilmeden aydin olunmaz...
Necip Fazili bilmeden bu milletin bir ferdi olunmaz...
Ve Necip Fazili bilmeden bu milletin degerleri anlasilmaz...